ÇOK BİLİNMEYENLİ BİR DENKLEM : EK GIDA DÖNEMİ
Bebeğiniz doğdu. Gayet güzel emzirdiniz. Anne sütü bebeğinizin gelişimini sağladı, onu hastalıklardan korudu. Aylar geçti. Artık elinizdeki her besine neredeyse saldıran, her şeyin tadına bakmak isteyen bir minikle baş etmeye çalışıyorsunuz. Bir yandan karpuzun ucunu iştahla emmesi hoşunuza gidiyor, bir yandan da “ acaba hata mı yapıyorum?” düşüncesi hiç peşinizi bırakmıyor. Ek gıda dönemini, bebeğinizin bundan sonraki sağlıklı beslenme alışkanlıklarının oturacağı zaman dilimi olduğunu öğrenmek sizi daha da korkutuyor. O zaman önce “ek gıda dönemi”ne demek? Ne zaman başlar? Ne zaman biter? Öğrenelim.
Süt çocuğu büyüme ve gelişmesine uygunluk gösteren iç içe girmiş üç beslenme döneminden geçer. Bunlar;
sadece anne sütü dönemi
anne sütü ve ek gıda dönemi
erişkin diyeti
Bebeğiniz elinizdeki her besinden tatmak istiyor. Gayet güzel çiğneme ve yutmasını gerçekleştiriyor. Sonrasında da hiçbir sorun olmadı. Bizimle aynı yemeği yesin mi artık?
Hayır.
Bebeğiniz şu anda yürüyemiyor. Çünkü sinir ve kas sistemleri yeterli olgunlukta değil. Konuşamıyor. Çünkü dil kasları da beyin gibi gelişimine devam ediyor. Gastrointestinal yani mide-bağırsak sistemi de, kanı temizleyen böbrekler de gelişimine devam ediyor.
Anne sütünden ek gıdalara geçişte asıl önemli noktalar; ne zaman, nasıl ve hangi gıdalarla başlanması gerektiğidir.
Erken ek gıdalara başlanması sindirim sisteminin tam gelişmemiş olması nedeni ile ishal ve besin alerjilerinde artmaya neden olabilir. Emmede azalmaya bağlı anne sütü yapımının azalması, ishalli hastalıklar, doğru ve yeterli besinlerin verilmemesi nedenleri ile de gelişme problemleri olabilir.
Genellikle annenin erken ek gıdaya başlamasının en önemli nedenleri, annenin sütünün artık bebeğine yetmediğini düşünmesi, annenin yanlış bilgilendirilmesi, bebeğin büyüme izleminin yapılmamasıdır.
Ek gıdalara geç başlanması ise anne sütünün yetersiz kalması ile büyümede yavaşlama, bağışıklıkta zayıflama ve kilo alım problemlerine neden olabilir. Uygunsuz besin seçimi protein enerji malnütrisyonuna denilen ciddi gelişim bozukluğu ve eser element eksikliği ile sonuçlanabilir.
Çok erken
Artmış ishal ve alerjik hastalıklar (bağırsak immatürasyonuna bağlı)
Anne sütünde azalma (ek gıdalar nedeni ile çocuğun emme isteği azalmakta)
Malnütrisyon (ishalli hastalıklara bağlı)
Uygun dönem
Uygun zamanda (4-6. Aylar arasında)
Besin içeriği yeterli (Kalori, protein, demir, çinko, vitamin A ve vitamin D içeriği yeterli)
Hijyen koşullarına uyularak
Toplumun kültürel yapısına uygun yiyecekler ile (o ülkede mevcut olan ve toplumca kabul edilebilen)
Geç
Büyüme geriliği (Anne sütü tek başına kalorik olarak yetersiz hale gelmektedir)
İmmün yetmezlik (Yetersiz enerji ve protein alımı sonucu)
İshalli hastalıklarda artma (İmmün sistemde yetersizlik sonucu)
Malnütrisyon (Yetersiz kalori alımı ve ishalli hastalıklara bağlı)
Mikronütrient eksikliği (Yetersiz alım ve enfeksiyonlarda artma sonucu)
Ne zaman ek gıdalara başlayalım?
Ek gıdalara başlanmasında, her bebek için geçerli olan kesin bir yaş yoktur. Ek gıdalara başlanmasını belirleyen en önemli faktör çocuğun gelişim basamağı, böbrek fonksiyonlarının daha etkin hale gelmesi ve sindirim sisteminin olgunlaşmasıdır. Bu da 4-6 ay arasında, her çocuk için farklı bir zamanda olmaktadır. Ancak kilo alması ve gelişimi normal, yaşına uygun seyreden bir çocuk için 5,5 ay idealdir. Daha erken başlanması belirtilen dezavantajları taşır, daha geç başlanması ise her geçen gün kişiliği oturan ve “hayır”ın gücünü öğrenen bebeğin ek besini reddetme riskini arttırır.
Anne sütü dönemi: Yeterli kalori ve protein oranına sahip olması ve yüksek biyolojik yararlanırlılığı nedeni ile anne sütü ilk 4-6 ay tek başına yeterlidir. Anne sütü düşük böbrek solit yüküne sahip olması nedeni ile bu dönemde en ideal besindir. Yenidoğan bebeklerin mide kapasiteleri küçük (7 ml) ve bağırsak geçiş zamanları kısa olması nedeni ile az miktarda ve sık beslenmeleri gerekir. Zamanında doğan bebekte bağırsak enzimleri yeterli düzeydedir. Sindirim sisteminin yabancı proteinlere karşı koruyucu mekanizması tam gelişmemiştir. Anne sütü, bu mekanizmanın gelişmesini sağlarken yabancı protein ve patojenlerle çocuğun karşılaşmasını engeller. Bu sürede yutma refleksi zayıftır ve kaşıkla verileni ağızdan çıkartma eğilimindedirler. İlk dört-altı ay bebeğin emerek beslenme evresidir. Bu sürede bebek kaşıkla verileni yeterli yutamaz ve ağzından geri çıkartmaya eğilimlidir.
Anne sütü ve ek gıda dönemi: Altıncı aydan başlayarak hayatın ikinci yılına kadar baş kontrolü, ince ve kaba motor basamaklarında ilerleme ile fizyolojik ve nörolojik olgunlaşma devam eder. Ek gıdalara geçiş ile kaşıkla beslenme, çiğneme, parmakları ile besinleri tutarak kendini besleyebilme, kaptan bağımsız beslenme ve kaşık-çatal kullanabilme çocuğun beslenme basamaklarını oluşturur. Emme refleksi 30-34 gebelik haftasındaki bebekte vardır. Bu dönemde bebekte yutmada gelişir. Bununla birlikte dil ile çıkarma refleksi 5-7. aylarda kaybolur ve kaşıkla verileni alabilir. Sekizinci ayda yardımsız oturabilir ve dil hareketleri daha da gelişir; böylece daha katı yiyecekleri yiyebilir. Onuncu ayda çiğnemeye başlar ve elindeki yumuşak besinleri ısırabilir. Bir yaşında tüm besin maddelerinden yiyebilir ve iki elini kullanarak kaptan sıvı gıda içebilir. İkinci yaşın sonunda yiyecekleri diğer maddelerden ayırabilir.
Sonuç olarak artık bebeğe ek besin başlanabileceğinin belirtileri;
– Baş-boyun kontrolünün tamamlanması (Bebeğin başını dik tutması),
– Oturabilmesi,
– El ve göz koordinasyonunun gelişmesi, oyuncaklarını ağzına götürmesi,
– Dil çıkartma refleksinin kaybolması, kaşıktan yiyecekleri alabilmesi,
– Ağzını açma, yutma ve çiğneme koordinasyonun gelişmesi.
Ek besin verilirken dikkat edilecek noktalar
– Her yeni gıdaya tek tek başlanmalı ve çok az miktarda (bir-iki tatlı kaşığı) verilmelidir. Bebeğin alımına uygun olarak 3-4 gün içinde miktarı artırılmalıdır. Yeni bir gıdaya bu üç günün sonunda başlanmalıdır. Böylece çocuğun bir besin maddesine olan alerjisi varsa, tespit edilebilir.
– İlk kez verilecek besinler bebek aç-keyifli ve uykusunu almışken denenmelidir ki genellikle bu öğleden sonra saatlerine denk gelir.
– Bebek istemediği bir besini alması için zorlanmamalı bir süre ara verip iki-üç hafta sonra tekrar denenmelidir.
– Ek gıdalar tek öğün olarak başlanır. Bebek altı aylık olduğunda anne sütüne ek olarak günde 2-4 öğün ek gıda alabilir.
– Ek gıdalara geçerken önce tekli besin grubu (tatlı sebze, yoğurt, meyve püreleri) kullanılır daha sonra çoklu karışımlara (sebze çorbası, kabak dolması) geçilir.
– Bebeğe verilecek ek besinlerin protein, demir, çinko, vitamin D ve vitamin A’dan zengin olmasına dikkat edilmelidir.
– Bebeklere doğal ve taze hazırlanmış besinler verilmelidir. Konserve, dondurulmuş yiyecekler, katkı maddeli hazır besinler bebeğe verilmemelidir.
– Bebek için hazırlanan besinler iki saat içinde tüketilmelidir. İki saatten uzun süre oda ısında bekletilen yiyecekler kullanılmamalıdır. Uygun saklama koşulları yoksa (buzdolabı gibi) beslenme sonrası artan miktarlar atılmalıdır.
– Besinler hazırlanmadan ve bebek beslenmeden önce eller mutlaka yıkanmalıdır. Bebeğe verilecek besinler hazırlanırken gıda hijyenine uyulmalıdır.
– Besinlerin hazırlanmasında kaynatılmış su kullanılmalıdır.
– Tüm besinler sadece kaşık ile verilmelidir. Ek gıdaların verilmesinde biberon kullanılmamalıdır. Koyu kıvamlı besinler emzikten emilirken boğulmaya neden olabilir. Aynı zamanda biberon ile ek gıdaların verilmesi uygun olmayan beslenme alışkanlıklarının gelişmesine neden olur ve kaşıkla beslenme alışkanlığının gelişmesine olanak vermez.
– Bebeği beslemek için kullanılacak kaplar ve kaşıklar temiz olmalıdır. Kullanılan kapların gıda artıklarının kalmasının önlenmesi ve kolay temizlenmesi için köşesiz olması gerekmektedir. Bu malzemeler bir tencere içinde ağzı kapatılmış olarak en az beş dakika süre ile kaynatılmalı ve ağzı kapalı olarak soğutulmaya bırakılmalıdır. Böylece sıcak buhardan da faydalanılır. Kaynatılamayacağı ve kolay temizlenemeyeceği için plastik kaplar ve biberonlar kullanılmamalıdır.
– Meyve ve sebze pürelerini hazırlarken vitaminlerin kaybolmaması için cam rende kullanılmalıdır.
– Beslenme saatleri hem anne hem de çocuk için mutlu geçen anlar olmalıdır. Beslenme saatlerinde anne rahat olmalı ve acele etmemelidir. Çocuk çok hızlı ya da çok fazla beslenmiş ise kusabilir. Gerekli temizlik yapıldıktan sonra beslenmeye devam edilmelidir.
Bebekler zaten tatlı olduklarından meyveye kolay bir şekilde alışırlar. Sağlıklı beslenme için gerekli ve asıl alışması gereken gıdalar ise sebzelerdir. O zamana kadar sadce anne sütü ile beslenmiş olan bir bebek tüm tatlara açıktır. Bu nedenle ilk aldığı gıdaların tatlarına çok daha kolay alışır. Sebzelerle ek gıdaya başlarken de sarı-tatlı sebzeler kullanılır. Havuç, patates, kabak gibi.. (taze – kabukları kalın soyulup kaynatılır – yumuşayınca çatalla ezilir – kıvamı koyu ise tercihan anne sütü/kaynatılmış ılıtılmış su / biberon maması ile cıvıklaştırılabilir) Tek tek tatlarına alışan bebeğe artık bu sebzelerle çorba yapabilirsiniz.
Bu aşamadan sonra ek gıdalardan tadı anne sütüne en yakın olan yoğurt başlanmalıdır. Ardından elma, armut, muz ile meyveler başlanabilir.
Her yeni gıdaya 3 gün aralarla başlanmış olduğunu düşünürsek, bebeğiniz artık 1 ay daha büyümüş olmalı. Zeytinyağı ile hazırladığınız sebze çorbalarının içine bir küçük soğan, bir baş brokoli, bir baş karnabahar, bir küçük domates, bir avuç “kuzu kıyma” koyabilirsiniz. Kıymanın bebeğe verilmeden önce çok iyi piştiğinden emin olmalısınız. Bunun için öncesinde 30 dk pişirip ardından sebzelerle tekrar pişirebilirsiniz.
8.ayda bebeğinize yumurta sarısı vermeye başlayabilirsiniz. Yumurta alerjisi olup olmadığını anlamak için önce bir yumurta sarısının 1/8 i ile başlayın. Daha sonra 8-10 günde arttırarak tam yumurta sarısına çıkabilirsiniz. Yumurtanın beyazını ise 1 yaşından sonra verebilirsiniz.
9. ayda balık levrek – sardunya – somon gibi balıklar ile bebeğinizi tanıştırın.
Bebeklerin 1 yaşına kadar yemeklerine baharat, tuz, salça katılmamalıdır. Bu nedenle bizimle aynı gıdaları almamalıdırlar. Ancak ailelerin bir araya geldiği zaman dilimleri olan yemek saatlerinde bebek de aileyle birlikte sofraya oturtulmalı ve eline kaşığı verilmelidir. Bebek kaşığı ile beslenemese de, kafasında kaşık-yemek ilişkisini kuracaktır.